Her şey Borges'in bir metniyle başladı. Bin bir gece masallarının 602. gecesinde Şehrazat'ın kendi hikâyesini anlatmasıyla tüm metnin kendi üzerine kapanarak bir sonsuzluğa düşüş etkisi yarattığını söylüyordu Borges. O geceyi arayarak başladığım yolculuk modernist / postmodernist sanat üzerine bir denemeye dönüştü ve 602. Gece kitabının çerçevesini oluşturdu. Kitap yayımlandıktan sonra konuyla ilgili düşünceler devam etti. Bu yüzden de bir blog açmaya karar verdim. Zaman içinde kendi başına bir mecraya dönüştü, bir nevi seyir defteri haline geldi...
İlk haberle anlamıştım aslında. Bu yazıyı okuduktan sonra emin oldum. Aradım. Nisan, Mayıs… Haziran’da kesinlikle olmalı… Yoktu. Soluğunu emanet edip gitmiş, silinmişti. Varlığını belirsiz bir zamana kadar koruyan her-şey gibi… Nisyan, romanlarınız içinde okuduğum en güzel hiçokunmamışroman. Dünden seziyorum.
BeğenBeğen
Son paragraf olmayabilir yada daha iyi olabilirdi. Tekrar anlamı aşağı çekmiş
BeğenBeğen
güzel olduğu kesin
BeğenBeğen