INCEPTION: “Sence filmin sonunda ne oldu?”

>Inception: “Sence filmin sonunda ne oldu?”

Inception filmini izleyenler filmi beğenip beğenmediklerini konuşmadan önce, hemen birbirlerine aynı soruyu soruyorlar: “Sence filmin sonunda ne oldu?”

Sonunda ne olduğu gerçekten önemli mi peki? Rüyalara girmenin, girip de rol almanın, hatta bu yolla insanların sırlarını çalmanın mümkün olduğu bir dünyada geçiyor hikâye. Zaten bu ayrıntı dışında tamamen bizim dünyamızdır hikâyenin mekânı. Fantastik hikâyemizin inanılır kılınması için Borges’in dediğini uygulamış yaratıcı yönetmen. Alef adlı öyküsünün dipnotunda söz eder Borges fantastik öykü yazmanın basit kuralından: Sadece bir tane olağanüstü unsura yer verin, onun dışındaki her şey bildiğimiz dünyadaki gibi olsun. Bu kurala uyulmazsa eğer, ortaya Bin Bir Gece Masalları gibi bir metin çıkar. Yaratıcı yönetmenin bu sözlerin sahibini okuduğuna hiç kuşkum yok. Filmin bir yerinde, afyon tekkesine benzer bir dehlizde toplu halde rüya görmek için yatmış uyuyan insanların başında bekleyen yaşlı adam yoluyla Borges’e selam yollamasından da belliydi.

“INCEPTION: “Sence filmin sonunda ne oldu?”” okumaya devam et